“Ne zaman ve nereden edindiğimi hatırlamadığım kelepçeyi ellerine arkadan taktım. Sürükleyerek içeri götürdüm. Kollarım kalınlaşmıştı ama ayağımda hastabakıcıların giydiği mavi terliklerden vardı. Afallamıştım. Allahtan Can Alan kıpırdayacak halde değildi. Yine nereden geldiğini bilmediğim bir koli bandı elimdeydi şimdi. Salonun ortasındaki halının üzerine bıraktığım adamın ağzını kapatacak şekilde koli bandını başında birkaç kez dolaştırdım. Sıra paketlemenin […]
Devamıİlkim Öz’den yeni etkileyici bir çalışma… Evlilik ve aile terapisti olan İlkim Öz, Anneler ve Kızları kitabında, doğumundan evliliğine kadar annelerin kızlarıyla ilişkisinin onların geleceğini nasıl etkilediğini somut örneklerle sıralıyor. İlkim Öz, anneler ve kızları arasındaki güçlü ve özel sevgi bağının mutlu bireyler oluşturarak bunun nasıl sağlıklı bir topluma dönüşebileceğini, anne kız ilişkisinin gelecek kuşaklar […]
DevamıTwitter yokken o vardı. Vedat Özdemiroğlu insanlık hallerini kısa cümlelerle anlatıyor, esprileri art arda sıralıyordu.’140 karakter’ kısıtlaması yok burada. Çünkü öze sadakati, her defasında biçimsel sınırlamayla temin edemezsiniz. Beri tarafta, Özdemiroğlu, okurunu her daim hoş tutmayı ilke edinmiş görünüyor. ‘Yükte hafif, pahada ağır’ metinler sunuyor. Bu nedenle, onun yazdıkları hafızalarda yer ediyor, hızla yayılıyor, kolayca […]
DevamıZonguldak’ın ve maden ocaklarının gerçek öyküsü. Erkek çocuklar büyüyüp madenci olacaklardı. Kız çocuklar da madene gelin… “Ufuk belli belirsizdi! Havanın kararmasına epey vakit olmasına rağmen, kapkara bulutlar yüzünden ortalık kararmıştı. Hep böyle olurdu Zonguldak’ta, aydınlığı ve karanlığı günün uzunluğu ve kısalığı değil, kara bulutlar belirlerdi. Ortalık sabahın erken saatlerinde ya da öğle üzeri birden kararıverir, […]
DevamıTeslim ol! Çırpınma, batıyorsun! Kaçma, yakalanıyorsun! Düşünme, çözemiyorsun! Üzme, üzülüyorsun! Hesap yapma, sonuca varamıyorsun! Karar verme, sözünde duramıyorsun! Vazgeçme, gidemiyorsun! Kızma, yine yumuşuyorsun! Gitme, geri dönüyorsun! Hırçınlaşma, kırdığında kırılıyorsun! Duvar örme, balyozu duvarına kendin indiriyorsun! Saklanma, ayrı kalamıyorsun! Kalıba sokma, şekil veremiyorsun! Yok sayma, kalbini başka yöne çeviremiyorsun! Soğuk durma, ısınamıyorsun! Tende arama, ruhta buluyorsun! […]
Devamı