“Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Bâtın ile Zâhir arasında gidip geliyor insan” “Hazır mısın?” “Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.” “Korkuyor musun?” “Korkmadığım anım da olmadı.” “Neden buradasın?” “Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.” “Başlayalım mı?” “Her başlangıç bir son… Yeni bir sona başlayalım.” Bir yanda Zâhir, […]
DevamıParti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu. George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin […]
DevamıAnkara’nın bürokrasi kokan puslu havasında Kuğulu Parkta o sabah genç bir kızın cesedi bulunur. Cinayet olduğu anlaşıldığında adım adım gerilim ve gizemler başlamıştır. Başkentin varoşlarından, sosyetenin kalbine kadar uzanan cinayetler de seri katil öylesine akıllı davranmıştı ki! İşlenen bu cinayetler de ülkenin tüm insanlarını şüpheli yapmıştı. Şimdi bu satırları okuyorsun ya! Bu cinayetlere sende parmak izini […]
DevamıParti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu. George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin […]
DevamıSana yeni bir isim verdim ben, “Agafya” dedim. “Yüce aşk” dedim. Kalbimin en derinine sakladım seni, kimse görmesin istedim. Ve o ismi sadece ben bildim ve sen sadece benim oldun… “Beni sevmek bana tahammül etmek demektir. Eğer beni seviyorsan buna katlanacaksın. Beni ben olmaktan çıkararak sevemezsin. O zaman sevdiğin kişi ben değil, başka birisi olur. […]
Devamı