Hayat Sen Benimsin – Nilgün Belgün / Gülenay Börekçi
Bütün rollerde aşk var!
Nilgün Belgün hayatını, tiyatro aşkını, medyada gündem oluşturan ilişkisini bu kitapta anlattı ve her zamanki gibi hayata tatlı tatlı meydan okudu: Hayat… Sen Benimsin.
Hayatını tek kişilik müzikli, danslı bir tiyatro gösterisi gibi yaşayan Nilgün Belgün bu kimi zaman neşeli kimi zaman hüzünlü yaşam öyküsünü Hayat… Sen Benimsin’de anlatıyor…
Gazeteci Gülenay Börekçi Nilgün Belgün’le girdiği bu kitap serüvenini anlatırken “Nilgün Belgün’le uzun bir röportaj yapacağımı duyanların yüzüne kocaman bir tebessüm gelip yerleşiyordu. Hepsi ağız birliği etmiş gibi, ‘Ne şanslısın’ diyerek, onun ne kadar güler yüzlü, kendisiyle barışık, yaşama sevinciyle dolu, pozitif bir insan olduğunu anlatmaya başlıyordu” diyor.
Kimilerinin “Erkeğin zekâsına, kadının kalbine sahip” cümlesiyle tarif ettiği Nilgün Belgün sözünü sakınmayan, hayatı ve oyunculuğu dolu dolu yaşayan bir kadın.
Bu kitapta Belgün’ün Büyükada’da geçen çocukluğundan oyunculuğa adım atış serüvenine, hayata, aşka ve oyunculuğa bakışına dair her şey var!
İstanbul’un değişim dönemleri… Ucundan kıyısından şahit olduğu eski güzel Yeşilçam… Konservatuvar yılları, tiyatro deneyimleri… “Ruh dedektifliği” diye adlandırdığı ve aşkla bağlı olduğu mesleği; arkadaşlarıyla, meslektaşlarıyla ve hayran olduğu büyük oyuncularla yaşadıkları… Tiyatro sayesinde munis, çekingen bir çocuk olmaktan çıkıp kendine güvenen, cesur bir kadın haline gelişi…
Ve tabii ki aşk!
Bu kitapla çoktan geride bıraktığı sayfaları da cesaretle açtı, bugün yaşadığı, medyada çok gündeme gelen aşkını da anlattı Nilgün Belgün… Açık açık, hiçbir şeyi süslemeden, temize çekmeden, içinden geldiği gibi…
Kitaptan:
Çok gencim. Bir çocuğa deli gibi âşık oluyorum. Onun konservatuarda tiyatro okuduğunu öğrenince ben de oyunculuğa merak salıyorum. Koca bir yıl kendimi buna vakfediyor, babamın kurallarını bile hiçe sayarak gizli gizli konservatuar sınavlarına hazırlanıyorum. Fakat sınavı kazandıktan sonra âşık olduğum kişiye bir daha rastlamıyorum; ne okulda, ne dışarıda… İnanılacak şey değil. Gel de kadere inanma!
“Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir” diye bir söz var ya, herhalde acayip doğru. Sen istediğin kadar hayatını organize et, geleceğini tasarla; kaderin çok önceden çiziliyor. Yaşadığın her olay bir araç, karşına çıkan herkes bir vesile oluyor. O aşkın hayatıma boşuna girmediğini, tiyatroyla tanışayım diye karşıma çıkarıldığını şimdi anlıyorum. Ali’nin bir görevi varmış: İçime oyunculuk ateşini düşürecekmiş. Konservatuardan içeri adım attığım an, tüm varlığımla tiyatro denen o büyülü dünyaya ait olduğumu anladım.
[Tanıtım Bülteninden]
YAZAR HAKKINDA
Nilgün Belgün
İstanbul’da doğdu. Özel Şişli Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı Şan ve Tiyatro Bölümü’nde okudu. 1974’te Devekuşu Kabare’de Haneler oyununda başrol oynayarak oyunculuğa başladı. Sırasıyla Ali Poyrazoğlu, Levent Kırca, Haldun Dormen tiyatrolarında, Tiyatro İstanbul’da oyunculuk yaptı. Deliler Boşandı, İkinin Biri, Papaz Kaçtı, Karmakarışık, Hoşça Kal İstanbul, Matruşka, Yedi Kocalı Hürmüz, Bir Kış Öyküsü, Keşanlı Ali Destanı, Çılgın Hafta Sonu, Tepetaklak gibi oyun ve müzikallerde oynadı. 1988’de Bıçkın adlı sinema filminde Kemal Sunal’la başrolü paylaştı. Çeşitli programlarda sunuculuk yaptı. Yabancı Damat, Yalancı Yârim, Çiçek Taksi, Bir Demet Kahkaha, Bana Şans Dile ve Akasya Durağı dizilerinde oynadı. Belgün’ün İçimdeki Kadın ve Bir Kadın Bir Erkek: Düet ve Düello adlı iki kitabı vardır.
Gülenay Börekçi
İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Gazeteciliğe sinema ve edebiyat dergilerindeki yazılarıyla başladı. Picus dergisinin yayın yönetmenliğinin ardından Akşam gazetesinde köşe yazarı olarak görev yaptı, Brunch ve Akşam Kitap eklerini hazırladı. Halen Habertürk gazetesinin Hafta Sonu eklerinde çalışıyor ve Kitap ekini hazırlıyor. Egoist Okur adlı blokuyla 2011 yılında Bumerang Ödülü kazandı.
(92)