Muazzam Bey’in Değersiz Hayatı-Onur Gökşen

Kaç yaşına gelmiştim, hâlâ bir arabam yoktu. İşe otobüsle gidip geliyordum. Ama Pazarlama Müdürü Erkut Bey’in arabası vardı, çünkü o mühendisti. O İTÜ mezunuydu, ben Açıköğretim’i zar zor on yılda bitirmiştim. O şirkete para kazandırıyordu, ben ise hiçbir şey kazandırmıyor, sadece para harcıyordum. Bir insan istese başarıdan bu kadar uzak bir hayat yaşayamazdı.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, akşam bir de canım hiç istemediği hâlde Nermin’le buluşacaktım. Evinizde olur da bir karafatma görürseniz onu öldürmeyin. Üzerine bir kavanoz kapatıp bir süre izleyin. Bir süre sonra o da kavanozun kenarına gelip sizi izleyecektir. Şimdi o suratı unutmayın, alın bir kadın vücudunun üzerine koyun, işte size Nermin. Merhaba Nermin. Nasılsın? Aşık mısın hâlâ bana?

Biz kendi sıradan yaşantılarımızdan şikayet ederken, hepimize ibret olacak sıkıcılıktaki bir işe, dünyanın sevilesi olmaktan en uzak sevgilisine ve kendi başarısızlığı ile önemsizliğine dair sarsılmaz bir inanca sahip Muazzam Bey’in, adıyla alay edercesine vasat ve sönük olan hayatı ise bambaşka bir yöne girmek üzereydi…

Sandalyeyi yatağın yanına çekerek oturdu, bacak bacak üstüne attı. “Muazzam, kızımı öldürmüşsün. Hayırdır bir terbiyesizliği falan mı oldu sana?” diye sordu. “Hayır efendim, bana karşı en ufak bir terbiyesizliği olmadı. Aksine çok terbiyeli yetiştirmişsiniz kendisini, çok teşekkür ederim size.” diye cevap verdim.

Bizim de Renkli Televizyonumuz Vardı, Yedi Kere Sekiz ve Allah Belanı Versin Brokoli kitaplarının yazarı Onur Gökşen, dünyanın en şahane ismine sahip bu ilk romanında, sıradan hayatlar ve sıkıcı zorunluluklar içinde debelenen günümüz insanını, zihinlerin en derin ve karanlık köşelerindeki hayallerin gerçeğe dökülebildiği bir dünyaya davet ediyor.

YAZAR HAKKINDA

İlk kitabı “Bizim de Renkli Televizyonumuz Vardı” ile Kadıköy’e hiç gitmemiş, 80′lerde ergen olmamış, Mr. Spock’u tanımayan, commodore 64′ü görmemiş, hatta kız kaçıran atmamış olanlara bile “mahalle” yi anlatmıştı. Aile fertlerimizden birine dönüşen iki kafadar kardeş Onur ve Mert ile muhteşem babalarının maceraları tam gaz devam etti. Kadıköy sokaklarından New York caddelerine, 8 mm film makinelerinden, aynalı gözlüklere kadar arayıp bulamadığınız ne varsa bu kitapta… “Yedi Kere Sekiz” ’le bu nostaljiyi, başka hikayelerle, yeni maceralarla yaşıyoruz. “Allah Belanı Versin Brokoli” kitabında ise, Onur Gökşen’in çağımızın laneti obezite ile olan amansız mücadelesini soluk soluğa okuyoruz! Onur Gökşen üçüncü kitabında, diyetisyenlerin âdeta bir denek haline getirdiği insanların sözcüsü oluyor. 180 günde 32 kilo veren Onur Gökşen’in bu kitabında sağlıklı beslenme, motivasyon, Fenerbahçe, Galatasaray, iş hayatı, seks, diyetisyene söylenen yalanlar, iradesizliğimiz, patlayan sandalyeler, yapılamayan diyetler, giyim-kuşam, brokoli, lahmacun… Aklınıza ne gelirse hepsi var!

Yazarlar-Onur Gökşen

Yazarlar-Onur Gökşen

 

 

 

 

 

 

(30)

Kategori: Roman-Öykü, Video
Etiketler: ,

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.